Bu yazıyı 3 dakika 2 saniyede okuyabilirsiniz.
Doğru beslenmek için vücudunuza kulak vermeye hazır mısınız?
Hemen hemen hepimiz, hayatımızın bir bölümünde diyet yapmış, diyete başlamış bırakmış ya da hiç başlayamamışızdır. Hep bir “Pazartesi” beklenir diyete başlamak için… Düşünmeyiz ki o Pazartesi bizim içimizdedir, zihnimizdedir. Diyet listeleri elimizde; büyük bir stres içinde “benim şu anda 3 tane ceviz yemem lazım; öğlen yemeği için listemde tavuk var, onu yemezsem olmaz” gibi cümlelerle arkadaşlarla gittiğimiz keyifli bir günden; bizim için çok kıymetli bir “birincil gıda” olan arkadaşlarımızdan; yeteri kadar beslenemeden, keyifsizce eve dönüp daha fazla yemek yemeye başlarız.
Peki, vücudumuza bir bütün olarak bakmayı, onu laboratuvar olarak kullanmayı, biyolojik kişiliğimizi tanıyarak onun için “yararlı ve zararlı” yiyecekleri kendisinin keşfetmesini sağlatarak diyet listelerinden uzaklaştırmayı, hayatımızdaki birincil gıdaların varlığını ve önemini idrak ettirerek yaşatmayı, vücudumuzu zihnimizden ve ruhumuzdan ayırmadan beslemeyi öğretmek istersek ne olur?
Bütünsel Beslenme, bedenimizdeki, biyolojik kişiliğin farkında olarak, neyi neden istediğimizi ya da istemediğimizi anlayarak beslenmedir. Başkalarının hazırladığı diyet listelerine bağlı kalmadan, kişinin kendi kendini tanıyarak, kendi biyolojik kişiliğini bilerek, kendi beslenme düzenini kendisinin yarattığı bir beslenmedir.
Ünlü kimyager Roger Williams’ın “Biyokimyasal Kişilik” adlı çalışmasında, her kişinin parmak izinin farklı olduğu gibi; vücut anatomisinin, metabolizmasının, hücre yapılarının kişiden kişiye büyük farklılıklar gösterdiğini ve bunların da kişinin genel sağlık ve beslenmesini etkilediğini belirtmiştir. Vücudumuzu bir laboratuvar olarak kullanabilirsek, hangi gıdanın bize iyi geldiğini ya da gelmediğini anlayabiliriz.
Bütünsel Beslenme, diyabet, tiroit, obezite, kalp, tansiyon, kolesterol gibi birçok kalıtsal olduğu düşünülen rahatsızlıkların aslında beslenmemizle çok yakından ilintili olduğunu ve bağırsak floramızın bizim bu hastalıklara karşı ne kadar büyük bir önem teşkil ettiğini anlatır ve kanıtlar. Bağırsak Florası, bağırsak mukozasının üzerinde yaşayan mikroorganizma topluluğudur ve bağırsak floramız dengeli ise patojen (hastalık üreten) mikroorganizmaları kontrol altında tutar, hastalık oluşturmasına izin vermez.
Bütünsel Beslenme aynı zamanda vücudumuzun sesini dinleyen, bize ne anlatmak istediğinin farkında olan bir beslenme yaklaşımı. Neden sürekli yemek yemek istiyoruz? Dehidrasyon (susuzluk) mu yaşıyorum; yoksa mevsimsel değişiklikler mi etkiliyor yemek seçimlerimi; ya da yeteri kadar besleyici gıdalarla beslenmiyor muyum; hormonal dengesizlikler mi yaşıyorum ya da vücudumda ying/yang dengesizliği mi var? Bütün bunların farkında olarak yaşarsak hem kendimizi suçlamadan ve mutsuz olmadan yaşamış oluruz, hem de vücudumuz hakkında farkındalık kazanmış oluruz.
Bütünsel Beslenme, vücudumuzun sadece “İkincil Gıdalarla” beslenmediğinin farkında olarak “Birincil Gıdaları” da hayatımıza en güzel şekilde sokmayı hedefler. İlişkilerimiz; arkadaşlarımızla, eşimizle, erkek/kız arkadaşımızla paylaşımlarımız. Kariyerimiz; yaptığımız işten tatmin ve mutlu olmak, “işimi seviyorum” diyebilmek. Fiziksel aktivite; her gün en az yarım saatlik bir yürüyüşü hayatımıza katabilmek. Ve ruhsallık; enerjiden güç almak ya da meditasyonla kendi benliğine dönebilmek. İşte Bütünsel Beslenme’ye göre, bu dört ayak olmadan istediğimiz kadar “diyet” yapalım, bir yerimiz hep eksik kalacaktır.
Bütünsel beslenme, kişiyi bir makine olarak görüp onun sadece yediklerinden ibaret olmadığını; vücudunu, zihninden ve ruhundan ayırmadan beslenmedir. Zihnini ve ruhunu sıkan, üzen, stres yaratan her şeyin bedeninin üstünde etkilerinin olacağını anlatarak kişiye bir bütün olarak bakmaktır.
Bütünsel Beslenme aslında kişinin kendi kendini bulma, tanıma ve hayata geçirme sürecidir. Hayatını bir diyet listesine, kalori hesabına, tartıya, sayılara ya da matematiğe bağlı kalmadan, kendi “yaşam biçimini” yaratmasıdır. Kendi sağlığını, kendi beslenmesini, kendi vücudunu kendi ellerine alarak ondan “sürdürülebilir bir Ben” yaratma sürecidir Bütünsel Beslenme…
Ayça Kaşıkçı, “Sürdürülebilir Kalkınma Hukuk”u mastır programını, “Sürdürülebilir Gıda” üzerine yaptığı tezle tamamladı. Melbourne RMIT Üniversitesi’nde “Avustralya-Türkiye Karşılaştırmalı Obezite Doktora Çalışması”yla eş zamanlı olarak vücudu daha iyi tanımak, anatomisini anlamak ve vücudu dıştan korumayı öğrenmek ve öğretmek amacıyla Studio Pilates International’dan Pilates eğitimi alarak “Certified Pilates Instructor” oldu. Aynı zamanda “Allied Health Assistant-Klinik Pilates Eğitmeni, Pilates Eğitmeni ve Personal Trainer” ünvanına sahip.
New York Üniversitesi’ne bağlı “Integrative Nutrition Institute”tan “Holistik (Bütünsel) Beslenme Uzmanı ve Sağlık Koçluğu” eğitimini tamamladı. Bugünlerde İstanbul’da öğrenci ve danışanlarına bedenlerini ve sağlıklarını içten ve dıştan korumaları konusunda danışmanlık veriyor. Aynı zamanda, özellikle okul çağı çocuk ve annelerine yönelik doğru beslenme alışkanlıkları kazandırmak amacıyla okullarda çeşitli seminerler ve etkinlikler düzenliyor.