Bu yazıyı 1 dakika 57 saniyede okuyabilirsiniz.
En sevdiğimiz kuru yemişlerden biri olan fıstık, lezzetli olduğu kadar sağlıklı da.
Antep fıstığı, dünyanın en eski sert kabuklu meyvelerinden biri. Sakızağacıgillerden, bilimsel adı Pistacia vera L. ve Anadolu’da bolca yetişiyor. Hatta İran ve A.B.D’den sonra en çok Türkiye’de yetişiyor. Güneydoğu Anadolu bölgesi, özellikle Gaziantep ve Şanlıurfa, ülkedeki Antep fıstığı üretiminin yüzde 90’dan fazlasını karşılıyor. Dünyanın üçüncü en büyük üreticisi olabiliriz ama en çok biz tüketiyoruz. Hem kuruyemiş olarak, hem de tatlılarda, özellikle baklavada, lokumda, hatta kebapta kullanıyoruz.
Zeytin ağacını andıran ama daha ince gövdeli olan fıstık ağacı, Nisan-Mayıs aylarında çiçek açıp, Eylül-Ekim aylarında meyve verir. Sıcaklık farkına ve kuraklığa dayanıklıdır. Kıraç, kurak topraklarda yetişebilir ve nemi hiç sevmez. Ağacın üzerindeki meyveler salkımlar (cumba) halinde yetişir. Meyveler olgunlaştıkça dış kabuklarının rengi değişir ve kemik kabuk çıtlar. Salkımlar en uçtaki meyvelerden başlayarak olgunlaşır. Hasattan önce ağacın dibine düşen bu ilk fıstıklara “ağaçaltı” denir. Fıstıklar tam olgunlaşmadan yapılan hasatta içleri daha yeşil ve aromatik olan “bozfıstık” ya da “kuşboku” denen fıstıklar toplanır. Baklava için en uygun ve en kaliteli fıstık türü de bu fıstıktır.
Fıstık bu topraklarda binlerce sene yabani olarak yetişmiş. Ve hep çok değerli olmuş. Anadolu’da “yeşil altın” diye bilinmesi boşuna değil. Krallar, padişahlar sadece saraylarda yenmesini buyurmuş. “Fıstık gibi” lafı canlı, dolgun anlamında güzelliğe ithaf. İsrail ve Rusya’da fıstığın kırılması iyi haber ve şans demek. Çinliler kabuğu ayrık fıstığı gülen yüze benzettikleri için ona “mutlu yemiş” derler, yılbaşında bereket anlamında hediye ederler. Hindistan’da insanın içini ısıttığına inanılarak özellikle kış aylarında fıstık yenmesine dikkat edilir.
Lezzetli ve yemesi keyifli bir atıştırmalık olduğu için fıstığa dur demek zor olabiliyor. Neyse ki oldukça sağlıklı. Fıstık, vitamin ve mineral bakımından çok zengin. Beta karoten, fosfor, B6 vitamini, potasyum, magnezyum içeriyor. Sağlam bir demir kaynağı. Kalp hastalığını önlediği, kan şekerini dengelediği biliniyor. Antep fıstığı, protein ve lif açısından da oldukça zengin. Yağ oranı fazla ama tekli doymamış yağ olduğu için zararlı değil, tam tersi kalp, tansiyon, kolesterole iyi geliyor.
Fıstığı atıştırmak olarak ve tatlılarda kullanmanın dışında yemeklerde de kullanabilirsiniz. Makarna sosuna öğütün; salataya ekleyin; sabah yediğiniz yulaf ezmesine serpiştirin. Antep fıstığının da yer fıstığı gibi ezmesini yapabilirsiniz. Öğütüp yaptığınız tatlıların, poğaça ve kurabiye hamurlarının içine un ile birlikte ekleyebilirsiniz.
Peki ya kabuğu? Bundan birkaç sene önce Gaziantep’te fıstık kabuğundan enerji üretileceği açıklanmıştı. Fıstığın genelde çöpe atılan kırmızı kabukları da antioksidan içerdiğinden ilaç sanayisinde kullanılabiliyor. Bizler evde nasıl değerlendirebiliriz? Sağlıklı drenaj yapmak yani fazla suyu dışarı atmak için, bitki yetiştirdiğimiz saksılarda toprağın altına yerleştirebiliriz.