Bu yazıyı 2 dakika 18 saniyede okuyabilirsiniz.
İyi beslenmeye, iyi yaşamaya çalışıyoruz. Bedenimizi daha çok dinliyoruz. Tüm bunların yanında bedenimizin belki de en önemli ihtiyacını yok sayıyoruz: Uyku…
Yıllarca az uyumayı, başarının, zekanın, verimliliğin simgesi, bir övünç kaynağı olarak saydık. Az uyuyarak çok daha fazla çalıştık, ofisimizi akıllı telefonlarımız ve dizüstü bilgisayarlarımızla resmen yatağımıza taşıdık! Rekabet dolu iş ortamı, yetişmesi gereken raporlar, kendimizi işe vakfetme ve bunu kanıtlama arzumuz bizi giderek daha az uyuduğumuz, daha çok yorulduğumuz ve çok daha stresli bir hayata soktu.
Halbuki, yetersiz uyumanın depresyon ve anksiyeteye neden olduğu, devamlı olarak yetersiz uykunun ise prediyabet, obezite ve kalp hastalıklarına davetiye çıkardığı artık biliniyor. Uykudan mahrum kaldığımızda, beynimiz duygularımızı kontrol etmekte yetersiz kalıyor. Bağışıklık sistemine müthiş zararı var. Algı açıklığınız, yaratıcılığınız, dikkatiniz ve pozitif düşünmeniz, iyi uyumanıza bağlı.
Ve şimdi geleneklere, köklere, iyi ve doğal olana geri dönerken, kulağımızda büyüklerimizin sesi var. Uyu, dinlen de zihnin, bedenin güçlü kalsın. Eskilerin bir bildiği var. Uyku kenara atılmayacak, herhangi bir şey için feda edilemeyecek kadar mühim.
İyi olanı keşfettiğimiz, doğal olanın kıymetini anladığımız, geleneksel bilginin, köklerimize dönmenin aslında ne kadar doğru olduğunu fark edip, hayatımıza yaydığımız bu yolculukta, ruhumuzun ve bedenimizin ihtiyacı olan uykuya neden itibarını geri vermiyoruz?
Stresten uzak, sağlıklı, kaliteli bir yaşamın anahtarı aslında çok yakınımızda, yatak odamızda saklı…
İyi bir uyku için öneriler
– Bir uyku ritüeliniz olsun
Uyumadan önce kendinize ayırdığınız, rahatlayacağınız bir zamanınız olsun. Bedeninizi ve zihninizi uykuya hazırlayın. Bu bir saatte sizi rahatlatan her şeyi yapabilirsiniz. Kitap okuyabilir, sevdiğiniz bir şeyi izleyebilir, sıcak bir banyo yapabilir, hayal kurabilirsiniz.
– Vücudunuz yatma saatinizi bilsin.
Bir yatma saatiniz olsun. O saate sadık kalmaya çalışın. Hafta sonu da olsa o saate sadık kalın. Uyumakta zorlanıyorsanız, yatak odasına geçmeden 15 dakika önce lavanta, papatya gibi esansiyel yağlardan faydalanabilirsiniz. Uyumak için giydiğiniz özel giysileriniz olsun. Gün içinde giydiklerinizle yatağa girmeyin.
– Akıllı telefonlardan vazgeçin
Uykudan önce vücuttaki stres hormonu kortizol azalmaya başlıyor. Vücudunuzu tetikte bırakmamalısınız. Bu yüzden ofisinizi yatağa getirmekten vazgeçin. Haber okumayı ve işle ilgilenmeyi bırakın. Yatmadan yarım saat önce bilgisayarınızı, tabletinizi ve cep telefonunuzu kapatın.
– Yatak odanızı yeniden düzenleyin
Uzmanlar iyi bir uyku için serin bir yatak odası öneriyor. Yattığınız odayı mutlaka loş tutun. Cihazlardan gelen mavi ışık, beyninizi uyarmaya devam ediyor. Uyumanızı sağlayan melatonin hormonu ışığı sevmiyor ve derin uyku fazına geçmekte zorlanıyorsunuz.
– Yatmadan önce tükettiklerinize dikkat edin
Kahve içmeyi yatmadan iki saat önce bıraktığınıza emin olun. Uykuya yakın vakitlerde spor yapmayın. Ağır yemekler yemeyin, mümkünse rahatlatıcı etkisi olan bitki çayları içmeyi deneyebilirsiniz.
– İyi bir yatağı küçümsemeyin
Yatak doğru bir yatırım. Omurganın doğal eğrisine uygun olacak sertlikte olmalı. Sert mi yoksa yumuşak mı olmalı değil, vücut kitle indeksine uygun mu sorusu sorularak seçim yapılmalı. Boyunuzdan en az 15 cm uzun olmalı.
– Uykuya ne kadar ihtiyacınız olduğunu bilin
Herkesin uykuya ihtiyacının bir parmak izi kadar birbirinden farklı olduğunu unutmayın. Size yeterli gelecek uykunun kaç saat olduğunu, bir hafta sonu erken yatarak, alarm kurmadan kaç saat uyuduğunuzu takip ederek ulaşmanız mümkün.