Değişen alışkanlıklar ve ihtiyaçlar mutfak teknolojilerinin sürekli gelişmesine sebep oluyor. Atıksız mutfak teknolojilerinden hayatımızı kolaylaştıran mutfak aletlerine, geleceğin mutfağında bizi nelerin beklediği bu yazıda.
Bir zamanlar mutfak, ocakta yemeklerin fokurdadığı, tezgâhta sebzelerin doğrandığı, evin kuytu bir odasından ibaretti. Farklı ihtiyaçlar ve yeni teknolojilerle birlikte her geçen yıl bildiğimiz basit mutfak tezgâhının bile işlevi değişiyor. Aynı zamanda mutfağın evdeki yeri ve önemi de değişiyor. Neredeyse bir oturma odası gibi rahat, çok yönlü ve kullanışlı olması isteniyor. Ayrıca profesyonel seviyede yemek yapmak isteyenler arttıkça ev mutfakları buna izin veren sofistike alanlar haline geliyor. Eski çizgi film Jetgiller’deki içinden hazır yemek çıkaran çekmecelerimiz henüz olmayabilir ama akıllı beyaz eşyalar, ekran gömülü tezgahlar, interaktif buzdolapları derken uzay çağı mutfağına sanki giderek yaklaşıyoruz.
Enerji tasarrufu ve sıfır atık
Teknolojinin mutfak üzerindeki en önemli etkisi kuşkusuz enerji ve kaynak tasarrufu. Evde harcadığımız enerjinin büyük kısmı mutfak kaynaklı. Mutfak aletleri de bu enerjinin yüzde 20’sini oluşturuyor. Bazılarının farkında bile değiliz. Örneğin, fazla dolu bir su ısıtıcısını bir hafta boyunca kullanmak bir gün boyunca televizyon çalıştırmakla aynı enerjiyi harcamak demek. Buzdolabı kapaklarını gereksiz açıp kapamak ise bulaşık makinasını en az yirmi kere çalıştırmaya eş değer. Teknoloji sayesinde bu alanda önemli yol kat edildi. Enerji tasarrufu sağlayan mutfak aletleri; plastik şişeyi dönüştürerek üretilen beyaz eşyalar; gıda israfını önlemeye yardımcı interaktif teknolojiler; sıfır atık prensipleriyle uyumlu buzdolapları giderek daha da gelişiyor.
İlk akla gelen indüksiyon ocaklar. Seramik yüzeylerinin altındaki elektromıknatıs sayesinde manyetik alan üreten bu ocaklar çok hızlı bir şekilde yaygınlaşıyor. Metal gövdeli bir tencere ocağın üzerine konduğunda manyetik alandan enerji alarak ısınıyor. Kısaca ısı ocağın yüzeyindense doğrudan tencerede üretiliyor ve bütün tencere ısındığından içindeki yemek daha hızlı ve eşit şekilde pişiyor. Buraya kadar bildiğimiz konular. Aynı teknoloji geleceğin buzdolapları için de kullanılıyor. Bazı tasarımcılara göre bugünkü buzdolapların yerine masa üstü soğutma gerçekleşebilecek; manyetik alan üreten kaplar sayesinde istediğinizi anında soğutabileceksiniz.
Buzdolabı demişken, çeşitli uygulamalar sayesinde içerde ne olup olmadığını anladığımız buzdolaplarını bir süredir görüyoruz. Bazıları üzerlerindeki dokunmatik ekranlar sayesinde internete bağlanıp tarif bile veriyorlar. Ancak gelecekteki buzdolapları bir anda terfi edecek gibi gözüküyorlar. Barkodlar ve raflarındaki algılayıcılar sayesinde içlerinde ne olduğunu kaydedip eksikleri belirleyebilecekler. Sonra da bize neye ihtiyacımız olduğunu veya neyin bozulmak üzere olduğunu bildirecekler. Yani mutfak envanteri tutmakla kalmayıp anlaşılan asistanlık da yapacaklar.
Gıda israfını önleme yolunda başka gelişmeler de var. Örneğin, atıksız mutfak için her eve gereken kompost bidonları yeniden tasarlanıyor, hızlanıp küçülüyorlar. Atılan ürünü tarayıp alışveriş listesine ekleyen çöp makinaları icat ediliyor. Yaptığınız alışverişleri ölçüp beslenme alışkanlıklarınızı, neleri gerçekten yiyip ne kadarını çöpe attığınızı takip eden makinalar da çok yakında piyasada.
İsrafı önlemek ve kaynakları daha doğru kullanmak amacıyla geliştirilen teknolojiler çok yönlü. Örneğin su konusu… Günlük su harcamamızın yüzde 13’ünü mutfakta yapıyoruz. Bulaşık yıkarken musluğu iki dakika açık bırakmak bulaşık makinasını çalıştırmakla aynı miktarda su harcamak demek. Normal musluklarda dakikada 8-27 litre su tüketilirken düşük akımlı musluklar su tüketimi yarı yarıya düşürülebiliyor. Su tasarrufuna yardımcı olacak teknolojiler bu sebepten çok değerli. Lavabonun içine ya da çekmeceye kurulu az sayıda tabak çanak yıkayabilen bulaşık makinaları, su tasarrufu sağlayan sensörlü musluklar, yıkama sularını ayrıştıran lavabolar gibi.
Zaman kazandıran teknolojiler
Ruhun Doysun’da yıllardır evde yemek pişirmek, olabildiğince ev yapımı ürünler kullanmak, turşu kurmak, yoğurt yapmak gibi işler için ipuçları veriyoruz. Malzemeyle yakınlaşmanın, mevsimi, yereli, doğanın getirdiklerini öğrenmenin yollarını arıyoruz. Bir yandan da modern şehir hayatının getirdiği zorlukların ve bütün bunlara yetişememenin de farkındayız. Mutfaktaki birçok teknoloji bu anlamda hayatımızı kolaylaştırıyor. Birçoğu akıllı telefonlara bağlanıp interaktif özellikler taşıyorlar.
Günde ortalama 4 saat ekran başındayız. Bu mutfak içinde de geçerli. Zaman zaman bir elimizde tahta kaşık, bir elimizde akıllı telefon yemek pişiriyoruz. Telefonlar yiyecek alışverişinde ve yemek siparişinde de devrede. Neyi nereden almalı, en iyi kahve dükkânı hangisi, hangi pizzacıdan sipariş etmeli gibi soruların hepsinin yanıtı telefon ve internette. Bu arada bir de telefonlarımız bize beslenme alışkanlıklarımızı, ne kadar kalori aldığımızdan neyi eksik yediğimize kadar düzenimizi analiz etmemizi sağlayan onlarca uygulama ile dolu. İlk bakışta bu kadar “bağlı” olmak ruhunu doyurmaya uymuyor gibi görünebilir ancak bazı durumlarda da hayatı kolaylaştırıyor. Belki de konuya şöyle bakmak gerek; biz daha fazla bağlanmıyoruz, akıllı mutfak aletleri, akıllı beyaz eşyalar ve akıllı telefonlar birbirleriyle bağlantıya geçiyorlar… Ayrıca teknoloji, çocuk, yaşlı veya farklı fiziksel ihtiyaçları olan herkes için hayatı kolaylaştıran çözümler sunabiliyor. Örneğin yüksekliği ayarlanabilen mutfak tezgâhları, otomatik açılan çekmeceler, ses komutu ile yönetebilen mutfak aletleri, kullanılmadığında kendi kendine kapanan mutfak aletleri, ocaklar, fırınlar gibi…
Ekran konusuna dönersek, geleceğin mutfak tezgâhları aynı zamanda ekran görevi de görecek. Bir yanda yemek yaparken, diğer yanda tarif videolarını tezgâhtan izleyebileceğiz ya da profesyonel aşçılarla birlikte yemek pişirebileceğiz. Alıcılar sayesinde telefonları şarj eden, kahveyi sıcak tutan, haberleri izleten bir tezgâhtan bahsediyoruz.
Bir zamanlar kolunu çevirdiğinizde harekete geçen el çırpıcıları vardı. Su ancak çaydanlıkta ya da tencerede kaynatılırdı. Yumurta akını kar haline getirebilmek sağlam bilek gücü ve zaman isterdi. Bu tip işlerden kurtulmamızı da akıllı tasarım ve teknolojiye borçluyuz. Örneğin geleceğin su ısıtıcıları uzaktan, telefonunuzdaki uygulama sayesinde kendi kendine su kaynatacak. Geleceğin mutfak terazisi telefondaki uygulama aracılığıyla yüzlerce tarif olan bir veri tabanına bağlanıyor, olmayan malzemeye alternatifler sunuyor, miktar hesabı yapıyor. Yine telefondaki uygulama sayesinde kahvenizi belli bir derecede tutabilen kahve fincanları, tenceredeki yemeği kendi kendine karıştıran otomatik çırpıcı gibi bir sürü mucit Macit yenilik de bizi bekliyor.