Bu yazıyı 2 dakika 8 saniyede okuyabilirsiniz.
İstanbullu ve deniz. Çok yakın ama bir o kadar da uzak. Günlük telaşlarımız içerisinde bazen aklımızdan çıkıyor. Halbuki ne kadar şanslıyız! Gelin, İstanbul’un eşsiz mavisini daha yakından tanıyalım.
İstanbul… Denizle iç içe bir megapol. Şehri bıçak gibi ortadan ikiye bölen İstanbul Boğazı, Altınboynuz (Haliç), Marmara Denizi, Adalar, Göksu Deresi ve Karadeniz. Şu an bulunduğumuz yerden sadece birkaç kilometre öteye gittiğimizde masmavi denizle buluşma hakkımızı her zaman saklı tutuyoruz. Peki bu ayrıcalığın hakkını ne kadar veriyoruz?
İstanbul’da denizle yaşam 1960’lara, 70’lere kadar pek güzelmiş. Florya Plajı, Süreyya Plajı, Fener burnu, Adalar, Modalar… İstanbullu ailelerde mutlaka mayolu, bikinili siyah beyaz İstanbul plaj fotoğrafları bulunur. “Biz şuradan denize girerdik, hey gidi hey!” derler eskiler. İstanbul’un bu renkli geçmişine ait keyifli bir sergi bu yaz Pera Müzesi’ndeydi. Gidenler hatırlayacaklar: “İstanbul’da Deniz Sefası”.
Geçmiş günleri tebessümle yad ettikten sonra günümüzde neler yapabilirize bakalım.
Boğaz Vapuru
İster ufak bir balıkçı teknesi ister motor yat, İstanbul Boğaz’ında bir gezinti hepimize iyi gelir. Işığın en güzel olduğu saatler gün doğumu ve gün batımı. Bu satırlar sizi heyecanlandırıyorsa, yarın sabah 06.10’da Kadıköy-Karaköy vapuruna binin. Çıtır çıtır simit, taze çay ve kulağınızda en sevdiğiniz müzikle bu deneyimi iyice pekiştirin.
Haliç’te Kürek
Gelelim Altınboynuz’a… Yani İstanbul’un görkemli geçmişine ev sahipliği yapmış Haliç’e. İpek yolu başta olmak üzere en önemli ticari limanlardan biri burası. Bereketi ve zenginliğinden olsa gerek bu coğrafi oluşuma “altın” ismi verilmiş. Endüstri Devrimi sonrası iki yakasına inşaa edilen fabrikalardan dolayı bir dönem şehrin üvey evladı olmuş. Bilmiyorsanız size güzel bir haberimiz var. Haliç artık eski Haliç değil. Koku sorununu geride bıraktı, bugün birçok farklı su sporuna ev sahipliği yapıyor. Haliç’te sabahın erken saatlerinde kürek çekebilir veya gün batımında takada rakı balık sefası yapabilirsiniz. Tavsiyemiz, dolunay takvimini takip edip taka keyfinizi dolunaylı bir geceye denk getirmeniz.
Fenerbahçe Burnu
Sırada Fenerbahçe var. Bir İstanbul aşığı olan Çelik Gülersoy’un kitabına verdiği isimle, “Fenerbahçesi.” Fenerbahçe Burnu’nun İstanbullunun denizle olan ilişkisinde geçmişten günümüze çok özel bir yeri var. Ezeli rakipler Fenerbahçe ve Galatasaray Kulüplerinin denizden kapı komşusu olduğu semt, İstanbul’un göbeğinde su sporları yapabileceğiniz yerlerin başında geliyor. Fenerbahçe’de neler mi var? Çocuklar için optimist (tek kişilik yelken) eğitimi, yetişkinler için başlangıç/ileri seviye yelken kursları, rekabetçi olanlar için yelken yarışları, mutluluğu midesinden geçenler içinse günübirlik ada turları seçenekler arasında.
Karadeniz’de Sörf
Şimdi biraz şehrin dışına doğru çıkalım. Kuzeye gidelim. İstanbullunun kum plajlarla buluşma yerlerinden önemli bir tanesi Kilyos’a. Halka açık ve özel olmak üzere yaklaşık 6-7 farklı plaj mevcut. Sonbahar aylarında denize bitişik patika yollarda yürüyüş yapabilir, dilediğiniz zaman mola verip Karadeniz’i tepeden seyredebilirsiniz. Dalga sörfü veya kite sörf yapmak için İstanbul’daki en iyi alternatiflerden bir tanesi burası. Daha detaylı bilgi almak ve neler var neler yok öğrenmek için Surf School Istanbul’u inceleyebilirsiniz.